Maison Scotch etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Maison Scotch etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Aralık 2012 Pazartesi

Hobbit lazım mı?


Yine ortadan yok oldum, biliyorum.Yeni evin bir türlü hallolmayan sorunlarından, iyileşmek için daha 3 haftaya daha ihtiyacı olan omuzumdan ve son olarak kardan bir nevi kaçıp Perşembe günü İskoçya'ya ulaştık. Burada da hava soğuk, günler tembel ama her şey yolunda. Detayları ve buradaki fotoları paylaşmadan önce İstanbul'daki son kıyafet fotolarımla açılışı yapmak istedim, gerisi sonra gelecek.

Yakında tekrar görüşmek üzere!

I know, I have been missing lately again . We kinda ran away from our new home's unsorted problems, my unhealty shoulder ( Needs 3 more weeks to recover  :( ), finally the snow in Istanbul and arrived Scotland on Thursday. The weather is cold and the days are lazy here but everything is fine. Before I continue with Scotland posts, I wanted to share my last photos in Istanbul, the rest will be here shortly.

Merry Christmas everyone!




Etek ve tişört/Skirt and tee: H&M
Hırka/Cardi: Markasız (No name)
Palto/Coat: Maison Scotch
Şapka/Hat: Benetton
Kolye/Necklace: Urban Outfitters
Botlar/Boots: French Connection
Çanta/Bag: Longchamp




26 Ocak 2012 Perşembe

Keşke hep pazar olsa


Pazar günü, paylaşmazsam üzüleceğim harika bir gün geçirdim. Gözümüzü parlayan güneşe açınca planımız belli oldu. Evden Karaköy'e yürümek, Namlı'da kahvaltı etmek ve Salvador Dali sergisini gezmek. Giyinip attık kendimizi yollara, güneş parlıyordu ama  o gün İstanbul'da yaşadığımız en soğuk günlerden biri olmalıydı. Rüzgar estikçe, tüm vücudumuzu bir ürperti kaplıyor ve kendi kendime neden o kalın atkıyı boynuma dolamadım ki diye kızıyorum. Neyse, Maçka Parkı'nın içinden geçmeye karar verip, sonunda kıyafet postu için biraz fotoğraf çekiyoruz. Yürürken başka fotoğraflar da çekiyoruz ama benim gözüm saatte, 12:00'den önce Namlı'ya varmalıyız. Evet, hedefimizi tutturuyoruz ancak beklemek zorunda kaldığımız için, belli ki daha erken gelmek lazım. Benden tavsiye Pazar günü saat 12:00'yi geçtiyse, kahvaltı rotanızı tekrar gözden geçirin :). 

I had a gorgeous day on sunday that I'd like to share with you guys. When we saw the sun was shining , we planned taking a long walk from home to Karaköy, had breakfast in Namlı and visited the Salvador Dali Exhibition in Tophane-i Amire. It was one of the coldest days in Istanbul, I sometimes got angry with myself why I didn't take my chunky black scarf. We walked through the Macka Park and finally shot some outfit photos. Our aim was to arrive Namlı before noon so that we could easily find a table. It was even crowded before noon so we had to wait. My advice would be; reconsider your sunday breakfast decision if you can't make it Namlı before noon :)


Doyan karınlar, kahve istiyor. Ben kahveyi arkadaşlarımdan duyup da bir türlü gidemediğim yine Karaköy'deki Karabatak'ta içmek istiyorum. Eski, yeni, bitmemişlik duygularıyla karışık, her şeyiyle çok huzurlu ve güzel bir yer olmuş burası. Fiyatlar benzerlerine göre fazlasıyla uygun ve atmosfer mis, elbette yine geliriz biz buraya ve siz de bir deneyin deriz.

After a feast, we craved for a coffee and we went to a gorgeous place which I heard from my friends and never had a chance to visit, called "Karabatak".  It gave us different feelings with its decoration but the place was so cool and so peaceful with a great athmosphere, sure we will visit again.



Karabatak'tan kaptığım bir kaç dekorasyon fikriyle, günün en özeli Tophane-i Amirane'deki Salvador Dali sergisine yollanıyoruz. Mekan ve sergi birlikte çok güzel bir ruh yakalamış, dolaşıyoruz. İçerde ilgi yoğun, çocuklarını kapıp gelenler bile var. Sergi çok kapsamlı değil, Dali'nin dehasının sadece küçük bir bölümüne tanıklık edebiliyorsunuz ancak gördüklerimiz olağanüstü. Tek eleştirim, eserlerin yanında İngilizce isimlerinin yazmasına rağmen, sergide hikayeyi tamamlayan alıntılar sadece "Türkçe" ve içeride  yabancı sayısı oldukça fazla. Neyse, bu da nazarlığı olsun diyerek, bu sergiyi şiddetle size tavsiye ediyorum, bence sadece 10 TL'ye şehirde yapılacak en güzel aktivite.

After leaving Karabatak with some decoration ideas, we went to the highlight of the day; Salvador Dali exhibition. The exhibition and the venue were so great together so we enjoyed it very much. It was only a small window to Dali's genious but still awesome.I thought it's the best way to spend a sunday in the city for only 10 TL.






Dışarıda soğuk biraz kırılmış ama riske girmeyerek bir taksiye atlayıp Nişantaşı'na varıyoruz. Ejderha Dövmeli Kız mı derken vazgeçiyoruz kararıımızdan. Bakalım indirimde neler varmış. Maison Scotch indirim oranını %50 ye yükseltmiş, ben hemen üst kata çıkıp beğendiğim oversized maskülen paltonun fiyatına bakıyorum, evet inmiş, kendisi artık benimdir. Topshop'ta bu sefer güzel indirim yapmış ancak ben sadece aksesuar alışverişiyle oradan ayrılıyorum. Beymen, Blender, Vakkorama, V2K Designers derken, bir de Acne jean alarak, günü güzel bir şekilde bitiyorum.

                  Kıyafet postunda görüşmek üzere!

The cold outside got milder when we were out but couldn't take a chance to walk so we took a cab to Nişantaşı. We were uncertain about seeing The Girl with the Dragon Tattoo so we didn't, instead we looked around the shops to see what's on sale. I really liked a mannish coat in Maison Scotch from the beginning of the season, when I saw it's half priced, I bought it. We also been to Topshop (Only bought some accessories), Beymen, Blender, Vakkorama and V2K Designers. I added a pair of Acne jeans to my wardrobe as a great end to this weekend.


See you at the outfit post!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...