Patricia Field etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Patricia Field etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ağustos 2010 Cumartesi

IFW Day 2 by night


Vip Lounge gece / Vip Lounge by night

2. günün gecesini de ilk fırsatta post edip, 3. günü hazırlamam lazım, çok iş var :) 2. günün akşamı benim favorilerimden Arzu Kaprol'un  Re-Fine adlı koleksiyonunu izledik. Başlangıcı oldukça sorunlu olan defile, kıyafetlerdeki detay güzellikleriyle bence beklememize değdi.

I 'm posting second day's night photos in the first chance that I got so much to do :)  O nSecond day's night we've seen Arzu Kaprol's Re-Fine collection whic was one of my favorites. The start was very stressfull but it all worth to wait with all great details.



Patricia Field'ın her zaman rahat bir havası var. / Patricia Field always looks relaxed.



Elle Amerika dergisinin stil direktörü Kate Lanphear'da oradaydı, mütevaziliği ve cool tarzıyla beni kendine hayran bıraktı. / Elle Us style director Kate Lanphear was also at the show, she was so modest and cool so I adored.


Elbise/Dress: Marc by Marc Jacobs
Ayakkabılar /Shoes: Zara
Çanta /Bag: Longchamp
Tac/ Headpiece: Atlas Pasajı



D. ne giymiş? / What was D. wearing?

Elbise /Dress: Asos
Ayakkabılar /Shoes: Marni
Canta /Clutch: Vintage

2 Mart 2009 Pazartesi

Geç kalmış bir yazı


Yaşadıklarımı yazmakta yine geri kalıyorum, bugun arayı kapatırım umarım.

Gün: Perşembe

Yer: Kanyon AVM

3 kız saat 19:30 civarı buluşurlar, hedef "Bir Alışverişkoliğin İtirafları" adlı filmi izlemektir. Sinema biletleri 21:45 seansına alınır. Hatırlıyor musunuz Akşam Gazetesi roportajında benim ismim Alışveriş Cadısı olarak yazılmıştı, adımın geçtiği bu filmi görmem gerekirdi :p Neyse film öncesi, (burda biraz ironik bir durum olsa da) artık duymayan kaldı mı bilmiyorum Harvey Nichols'un el değiştirmesi sebebiyle %90'a varan indirimin olmasını fırsat bilerek bir tur attık. Bizim küçük bedenler konusunda sansımız yoktu, Proenza Schouler'ın sarı, önü fiyonklu eteğinde gözüm kaldı ancak bedenime uygun değildi. See by Chloé ( eski fiyat 160TL) tişört ve Karl Lagerfeld kemere (eski fiyat 280tl) toplam 86 tl ödeyerek karlı bir alışveriş yaptım, arkadasım da Sonia Rykiel'in 400 kusurluk gömleğini 80 kusur tl'ye alarak günü kurtardı. Sonraki durak Sushico, sushiler mideye dedikodu eşliğinde indirilir, filme gidilir, yaklaşık yarım saat süren reklam seansından sonra, film nihayet başlar. Film ile ilgili söyleyebileceklerim:


1. Alışverişkolik kahramanımız rolünde Isla Fisher'ı yeterince sevimli bulmadık, her daim maşayla kıvrılmış saçlarla gezen kızlar kesinlikle doğal görünmüyorlar. ( Aynı duyguyu Samantha Who adlı dizide Christina Applegate için hissetmiştim)

2. Kızın bir tarzı olduğu kesin ama o tarz bana göre fazla renkli ve abartılı.

3. O kadar para harcamasına rağmen agghh şu aldığı muhteşemmiş dediğimiz bir şey olmadı, bize göre paranın çoğu sokağa atılmıştı,

4.Herşeyin fazlasının zararlı olduğu gerçeği filmde umarsızca suratınıza çarpılmıştı, o yuzden bir hayal dünyası beklemeyiniz.

5. Kitabı okuyanlar her zaman olduğu gibi filmin kitabın yanında kuru kaldığı eleştirisini yaptılar,

6.Sonuçta alışveriş, moda.. vs gibi konulara ilginiz var ise, harcadığınız 2 saate üzülmeyeceğiniz bir film.

7. Woow benden de kötüleri varmış diyerek, filmin sonunda kendinizi iyi hissetmeniz ve o duruma henüz gelmediğiniz için alışveriş yapma isteğinizin artması kaçınılmaz :))
In english: I'm a little bit behind of my schedule, I hope, I can catch up today.
Day: Last Thursday
Location: Kanyon Shopping mall
3 girls met at about 19:30, the target was watching the movie" Confessions of a shopaholic". Tickets were bought for 21:45. It's a little bit ironic but we went to Harvey Nichols before since they have almost %90 discount, because they're sold to another company in Turkey. We had no luck for small sizes, I really wanted to buy a yellow Proenza Schouler bow skirt but it was size 4. At the end I bought a See by Chloé tee ( Was 160 tl ) and a Karl Lagerfeld Belt (was 280 tl) in total of 86 tl and my friend bought a shirt from Sonia Rykiel's Sonia line at about 80 something, which is a bargain. Right after shopping we had sushi, with gossip on the side and went to the theather, it finally started after 30 min. commercials. My little notes on the movie:
1. We don't think Isla Fisher is cute enough for this role. The girls with just got out of the salon curled hair doesn't look natural ( I have this feeling about Christina Applegate who is in a leading role on " Samantha Who")
2. Sure the girl has a style of her own but it was very colourful and overdone for my taste.
3. Although she spent a lot of money, there weren't any items that we wish to have, the money mostly spent for nothing.
4.The truth; if you do something more than you should, at the end it bites you at the rear whatever it is, was slapped to your face so don't wait for a fairy tale.
5. As usual, the readers of the book think, the movie was a little bit empty.
6.If you're into shopping and fashion this will be enjoyable 2 hrs.
7.At the end of the movie, it's inevitable to feel better about yourself, to see you're not there yet and it makes you to shop more :))

3 Kasım 2008 Pazartesi

Patricia Field'in peşinde











Haftasonu , Patricia Field'in Marks&Spencer için hazırladığı koleksiyonun peşine düştük. Hafta içi Metrocity'e bakıp, orda bulunmadığını öğrenip, Nişantası mağazasının yolunu tuttuk. Koleksiyon için New York temalı ayrı bir vitrin hazırlanmıştı, hem vitrini, hem de vitrin arka fonlu bugün ne giydim resimleri çektik. Koleksiyon çoğunuzun farkettiği üzere, Sex & The City "The Movie" deki kıyafet ve aksesuarların uygulaması gibi. Vitrinde elbiselerden çok aksesuarları beğenip, içeri daldık. Kıyafetler tahmin edilebileceği gibi çok kaliteli ve albenili değil, benim zevkime göre biraz da kadınsı, film de Carrie'nin kocaman korsajlı, drapeli beyaz elbisesinin siyah ve pek başarılı olmayan bir replikası da var. Daha önce aksesuarların gelmeyeceği söylenmişti ama hafta içi mağazalara ulaşması bekleniyormuş, süper, aklım kocaman korsajlı tac, cizgi roman tadında clutch ve belki de Roger adı verilen metal kemerde. İçerde fotoğraf çekmeme izin vermemelerine rağmen, saç aksesuarını çekebildim.

Onun dışında aksesuarlardan bahsetmişken cumartesi başıma gelenleri de sizinle paylaşmak istiyorum. O gun Nişantaşı'nda dolaşırken daha once Accessorize'dan aldığım tülden kocaman fiyonklu tacı taktım, yanımdan geçenlerin % 99'u kafamdan gözünü alamazken, mağazalarda bir ilgi alaka, hoş geldinizler nasılsınızlar, Topshop'ta bir kız saçınızdaki çok güzelmiş nerden aldınız dedi, 3-4 lü kız grubu, yanlarından geçerken biri diğerine "Zeliha, Zeliha" diye seslenip, bana hiç !! çaktırmadan, beni gösterdi.. daha neler neler. Aksesuarın gücüne inanan biri olarak tamam farkedilmesi bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum, durum fazlasıyla hoşuma giderken, herkesten farklı bir şey taşımanın Nişantaşı gibi modadan nasibini almış bir yerde bile hayretle karşılanabileceğini gösterdi, anlaşılan daha çook katedecek yolumuz mevcut.


Kıyafetin yıldızı tacı gececek olursak, gerisini oluşturanlar :

Elbise,hırka ve kemer: H&M


Ayakkabı:Topshop

Çanta ve kolye: Marc by Marc Jacobs

Tac: Accessorize

Çorap:Calzedonia



7 Ağustos 2008 Perşembe

Patricia Field'den bir kaç tüyo

Facebook kullanıcısı mısınız bilmiyorum ama bir H&M ve Patricia Field sever olarak, Facebook'ta gördüğüm bu videoyu sizlerle paylaşmak istedim. http://www.facebook.com/video/video.php?v=45674570976 Sex and The City dizi ve filminin stylingi ile hepimize yeni ufuklar açan Patricia Field, sonbahar yaklaşırken, H&M'in sonbahar koleksiyonundan parçalar yardımıyla, nasıl daha iyi görünebileceğimiz ve görünümümüzle bir hikaye anlatabileceğimizle ilgili bazı ipuçları veriyor. Uzun eldivenleri hikayeyi tamamlamak için kullanıyor, her kıyafetle aynı makyajı yapmamamız gerektiğini belirtiyor, çünkü ona göre her kıyafet başka bir hikaye anlatıyor. Yakayı biraz kaydırarak, kollarla oynayarak, belki bir kemer ekleyerek farklı bir görünümler elde edilebileceğini ve evde bunları denemenin size bir bedele mal olmayacağını ama herşeyden önemlisi stylingin tamamen içinizden gelmesini ve siz olmasını öğütlüyor. Yararlı ve bir o kadar da doğru, iyi seyirler :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...