Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Aralık 2013 Çarşamba

Elle Style Awards 2013 Photo Diary


Gecen cuma Elle Style Awards 2013  Çırağan Sarayı'ında yapıldı. Sevgilimin sporranı olması sebebiyle (Kiltin üzerinde asılı tatlı çantaya verilen ad, bazen avantajları oluyor :)) fotograf makinemi yanıma alabildim ve ortaya bol fotolu bu post çıktı. Aydınlatma sebebiyle bazı fotolarda mavi, bazılarında pembeyiz, lütfen alıncınızın ayarları ile oynamayınız :) 

Pics from last Friday's Elle Style Awards 2013 which was held at Cıragan Palace, are here for your eyes , hope you enjoy! :) 

26 Aralık 2011 Pazartesi

Edinburgh, sen de çok güzelmişsin

Tatilim devam ederken ilk postumu yazma zamanı çoktan geldi ve geçti ancak yeme,içme, yan gelip yatma modundan çıkmak çok kolay olmuyor tahmin edersiniz ki :) Sorunsuz sayılabilecek bir yolculuktan sonra perşembe akşam üstü 15:00 sularında Edinburgh'a vardım. Nerede kalacağımızdan haberim yoktu ama araba Hotel Missoni'nin önünde durunca, sevgilimin ilk sürprizinin bu olduğunu anladım. Bir moda bloggerı olarak Missoni bayıldığım markalar arasında yer almasa da, iç dekorasyon ile ilgili  başarılı olduklarını düşünüyorum.


Missoni kilti içinde mutlu bir vale :)

Neredeyse tüm kozmetiklerimi taşımamak için İstanbul'da bıraktığımdan acil ihtiyaçlar için şehrin ana caddelerinden  biri olan Princes Street'teki Superdrug'ın yolunu tuttuk. Christmas neşesi her yeri sarmış, her yer ışıl ışıl, insanlar keyifli, bu havadan etkilenmemek mümkün değil. İçilen bir kahve sonrası otele dönerken The National Gallerry of Scotland önünde kurulmuş tezgahlardan birinden 7. yy Kelt eserlerinden birinden etkilenerek yapılmış bu bileziği aldık.

Yemek için otele yaklaşık 1 mil uzaklıkta Wedgewood'a  rezervasyon yaptırmıştık, erken orada olduğumuzdan yol üstündeki bir puba girdik, zencefil birası Crabbie's benim yeni favorim oldu. Wedgewood klasik İskoç mutfağını modern dokunuşlarla sunan güzel bir restoran. Her şey çok güzel ancak yemek arasında sundukları limon sorbesi, ahududu ve zencefilli bira karışımı favorimiz oluyor ve bir daha istiyoruz.

Dönüşte 2 puba daha uğruyoruz, en çok otelin karşısındaki Deacon Brodies Tavern'i beğeniyorum, denenecek o kadar çok şey var ki bu gezide o yüzden de çok heyecanlıyım.

Sabah otelde klasik bir İskoç kahvaltısını takiben Edinburgh Kalesine doğru yürüyoruz, hava soğuk ama yağışsız. Kaleye Royal Mile denilen 1 mil uzunluğunda caddeyle ulaşılıyor ve şehrin tam tepesinde. Ben bu tür yapıları gördükçe kendimi  bir  Excalibur uyarlamasında falan sanıyorum, gördüklerimden fazlasıyla memnunum.

Palto ve botlar: MNG
Çanta ve  snood:H&M
Jean: Topshop



Kaleyi fethettikten sonra, esas konuya geliyorum ve kendimi birden Urban Outfitters'da kasa sırasında buluyorum. Bilinen alışveriş noktaları tamam ama  ben başka bir şeyler peşindeyim. Grass Market'ta bir şubesi bulunan Armstrong's Vintage Emporium'un. Küçük bir aramadan sonra buluyoruz. İçerisi kalabalık, çeşit çok, içerde çok kalamıyoruz çünkü otelden çıkma saatimizi geçmiş bulunuyoruz ama ben çok güzel bir el çantası, er kişi de 70'li yıllardan Donnie Brasco tarzı bir deri ceketle çıkmayı ihmal etmiyoruz. Güzelim Victoria Caddesi'nden yukarı yürüyüp, otelden çıkışımızı yapıyoruz.

Sonrası ve bulduklarımı daha sonra yine sizinle paylaşağım, şimdilik hoşçakalın :)


22 Aralık 2010 Çarşamba

Absolut Glimmer için, Beliz Sarıyer ile görüştüm


Tasarıma ve modaya fazlasıyla değer veren bir marka olmasıyla da gönlümdeki yeri sağlam olan Absolut, hatırlayabileceğiniz gibi, yılbaşı zamanı Absolut Disco, AbsolutMasquared ve AbsolutRock Edition ..gibi değişik giydirilen şişeleriyle de bilinir. Marka bu sene kristalize camdan sınırlı sayıda üretilen, gözalıcı“AbsolutGlimmer” şişesiyle bir ilke imza atarken, ben de bu şişenin pırıltısına kapılarak bu blogta bir ilki gerçekleştiriyorum. 4 farklı tasarımcı Absolut Glimmer şişesinden esinlenerek masa ve aydınlatma tasarladılar. Bu kişilerden biri olan, yetenekli ve tarz sahibi Beliz Köprülü Sarıyer ile eğlenceli bir röportaj yaptım ben de. Kendisini tanımayanlar için kısaca bahsetmem gerekirse, Bilkent Üniversitesi iç mimari bölümünden mezun olan Sarıyer, İngiltere’ye yerleşerek Central Saint Martin’sscenograpy bölümünde mastır yaparak bir süre danscılar ve koreograflarla çalışmış. Çeşitli tasarım ofislerinde başarılı kariyerine devam ederken, 3 sene önce yurda dönüş yapan Sarıyer , iç mimari alanında tasarım şefi olarak başarılarına yenilerini eklemeyi sürdürürken, benim sorularıma verdiği cevaplarla kendisini ve AbsolutGlimmer projesini daha yakından tanıyalım:

Yazıyı büyütmek için alttaki resmin üstüne tıklayınız !





Sarıyer ve diğer tasarımcıların ellerinden çıkan bu eserleri görmek için, doğru Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'ne!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...